Masumane Bir Bakış

Uzak
Gerçekten uzak
Masumane bir bakış
Bahşet
Yenilirim
Sen binbir güller ve bir sen
Yakın olur
Bir bakış
Bir bağış
Bir yenilgi

Sensiz Seni Ne Yapayım

Nerden çıktım karşıma
Değiştiriyosun beni
Ben değişiyorum senle
Her geçen gün biraz daha sen oluyorum
Sensiz seni ne yapıyım ki ben
Ben değişirken yerinde kal lütfen kalır mısın
Bu amaç için mi gönderildin diyorum
İnanamıyorum sana gerçekten gerçek misin
Misyonun tamamlandıktan sonra püff diye uçup gidicek misin uzaklara
Korkuyorum..

Rövanşk

Çok acıyor anlatamam
Bedenim şimdi zangır zangır
Kalbim amaç için atıyor
Köşeye ulaşmak sende bitiyor
Rövanşıma anlam geldi
Ihtişamın yere serdi
Canım senin için yanıyor
Anlamıyorsun, anla ama
Kuvvetli aşk öldürmüyor

Burası Yangın Yeri

Sus burası yangın yeri
Ağıtlar konuşur burda
Yitip giden canların ardıdır
Sus gibi sessizdir ve bir o kadar sesli
Ve bir çocuğun gözlerindedir

Olur Almak

İstedim ki kağıt çeksin
Kağıda dökmek yeterdi
Cefamı satırlarında boğduğumda
Başlasam öyle uzar giderdi

Mahcup olmuşken
Ve kalbim sana muhtaç
Güzelliğin beni yakarda giderdi

Arzuhalin binbir türü satırlarımdayken
Hal yazmış bir ben mişim sanki
Hayran bakışlarım
Satır aralarından taşar
Sorar durur
Olur almak gerçekten biter miydi...

Kokuyorum Kararsızım

Sana açılmak istiyorum
Sessizliğinden korkuyorum
Sensiz yaşam düşünemezken ben
Siz olmaktan korkuyorum
Sensiz olmuyor
Sana olan duygularımı nasıl anlatabilirim ki...

Kardan Adım

Sıcağı beklerim her an
Sonra duraksarım bir an
Kardan arkadaşlarıma nazaran
Sıcak gelicek haziran

Sultan ve Atatürk

Siyahlara bürünürdün olsaydın selasında
Uğurlardı seni seni bu vefat (k)gazasında
Lazımki o güne vefanın ayarında
Tarih mi ki unutan bu miras davasında
Ayaklanır kalkardı ki topçu arabasında
Nefesini duyardık pak-ı değer alnında
Veda eder uyanırdın günün ışıldağında
Eda ederdi veda kabus gibi gözyaşında
Aklını verdiğinde anlardı kabusunda
Tereddütü üstünde 80 yıl ebadında
Aşığı olduğu o anıtkabrin bağrında
Titrerdin görmeliydik Atatürk‘ün sağında
Üzülmesin istemezki o nurlu mezarında
Ressam olsak çizerdik o soldaa sen en sağda
Kes artık ağlamanı şiir yazdık tadında
Doğum gününü kutladık Sultanın sarayında

Kar Taneleri

Penceremden düştü gitti
O gün kar tanelerini gördüm
Düşüyorlardı penceremden uzaklaşıyorlardı benden
Düşüyor ve eriyorlardı bilmeden
Düşürdün mü beni kalbinden
Sen beni
Sen beni sevmedin mi hiç
Hiç sevmedin mi yoksa sevgin
Eritir diye mi korktun
Ya düşmezsem
Paçandan tutacağımı düşünmedin mi hiç
Ya düşmez ve seni düşürürsem
Birlikte düştüğümüz günleri hatırlasana
Düşüp kalkardık ve yine düşer yine kalkardık
Birlikte yapmadık mı
Neden yalnız düşmek istersin
Kar tanelerini görmedin mi
O gün kar tanelerini gördüm ben
Penceremdeydiler hepsi
Düşeceğini biliyordu kar taneleri
Benim penceremdeydiler hayasızca
Onları görürdüm sanardım ki ben düşmem

Bırakın Artık

Tutan sarmaşıklar
Bırakın ellerimi
Savunurum belki ben
Sarstığım bedenimi

Çöktüğümde kopun
Bırakın ayaklarımı
Gitmek istemiyorsamda artık
Ne ileri ne geri

Rahat olmaktı benim
Neşeyle yaşamaktı hedefim
Rahat birakın beynimi
Yapıyım isteğimi

Susun ağıtlar yakmayın
Deyin zaten ölmüştü
Bedenimi bırakın artık
Ancak toprak paklar beni

Kordon

Siyah hatta kor alevin bıraktığı is şaheserliğinde yanan alev
Gerisin geri davetlenmiş gibi
Az daha ve sarmaş dolaş olan otlara biraz daha
Son kalana dek sonum bende kalır ve az daha
Çemberane sarmış etrafımı
Hoş bazıları felek derler
Öksürüklerim artar
Kalp atışlarım fırlar
Yeter artık dayanamam biraz daha...