Jose Saramago etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Jose Saramago etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Şubat 2015 Pazartesi

Jose Saramago - Körlük Eleştirisi


İnsanları insan yapan etik değerler vardır. Herkesin bildiği kimsenin söylemediği hayatın öğrettiği değerler. İnsanlık bu değerlerin varlığıyla kurulan bir düzendir. Eğer bunlar bir gün kaybolsa, insanlıktan eser kalmazdı herhalde.

Herhalde tam bir körlük başlardı. Görmezden gelinirdi tüm olanlar. Bana dokunmayan bin yaşasın mantığı hakim olur, güvensizlik başlardı. Bu ortamdan bir tek birbirine güvenenler ya da olanları anlayan 2 çift göz kurtulabilirdi herhalde.

Bu romandan çıkarımlarım genel olarak böyle. Yazar kitabında gündelik hayatta görüpte duyarsız kaldığımız insanlara, toplumdan dışlanmışların psikolojisine ve birlik beraberliğin önemine vurgu yapmış.

Kitapta trafik ışıklarında durduktan sonra oluşan bu yayılmacı beyaz körlük metafor olarak kullanmış. Beyaz körlük burada sadece göze bir perde inmesinden başka bir şey değil. Beyaz körlük toplumdaki aksaklıklara dikkat çeken bir imgelem olarak, toplumum bozulması değerlerini yitirmesi  halinde, oluşacak olan asıl körlüğe bir geçiş süreci.

Kitapta insanların onları görmediğini düşündüğü ve aslında onları hep gören 2 çift göz var. Bu 2 çift göz diğerlerine onlar bilmeden yardım ediyor. Doktorun karısının burada Tanrı'yı canlandırdığını düşünüyorum. Doktorun karısının tecavüze uğramasıysa bu körlüğe geçiş sürecinde yitirilen değerlerle birlikte unutulan dini gösteriyor.

Peki kitabın sonunda herkes neden görüyor bunu bir açıklama getiremedim. Ama bir ipucu da bulamadım değil. Bu cümleler tüm kitabı özetliyor aslında:
Neden kör olduk?

Bilmiyorum, bunun nedeni bir gün keşfedilir

Ne düşündüğümü söylememi ister misin?

Söyle

Biz zaten kördük

Gören körler mi

Gördüğü halde görmeyen körler

Sözlerimi bitirirken körlerin beyaz körlükten görmeye başlamaları sürecinde olan ilk karanlığı gördüklerini hatırlıyor karanlığın en koyu olduğu an aydınlığın en yakın olduğu zamandır sözünü hatırlıyorum.