insan yaşamının zorluğu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
insan yaşamının zorluğu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Ocak 2016 Cuma

Mutlu Yıllar


Yeni bir yıla girdik. Kimilerine göre 2016 bana göreyse 21. Bir ismi dahi yok bu yılın ve rakamlardan oluşan bir dizi anlam kümesinden başka bir şey de değil aslında. Uzun bir süredir kullanılıyorlar ve zaman denen göreceli kavram bu sayede bir standarda oturtulabiliyor.

Kullanageldiğimiz zaman kavramı Dünya'nın Güneş etrafında dönüş süresi olan 365 gün 6 saatlik süreden ibaret. Dünya attığı her bir turu bu sürede tamamlıyor. Çünkü Dünya'nın ruhu yok, Dünya'nın heyecanları, sevinçleri ve korkuları yok. Dünya bir fizikçi için sayılar ve problemlerden oluşan bir dizi kümeden başka bir şeye değil.

Ama biz insanlar farklıyız. Bizim için zaman bazen çok hızlı geçer ve bazense çok çok yavaştır. Aynı zamanda bu her birimiz içinde farklıdır. Dünya'daki bazı insanlar için zamanın hızlı geçen tarafları yavaş geçenlere oranla daha fazlayken bazıları içinse yavaş geçen taraflar hızlı geçenlere oranla daha fazladır.

Ancak ben bunun modern zamanlarda çok önemsendiğini sanmıyorum. Modern zamanlar her şeyin standart ve hesaplanabilir olmasını ister. Güneş nasıl her turunu 365 gün ve 6 saatte tamamlıyorsa her insanda her yeni iş gününde aynı verimi vermeli aynı saatte işe gelip aynı saatte işten çıkmalıdır. İnsan doğduğu andan itibaren bir makine için eğitilir ve ruhundaki parçalar bu makinenin dişlileri arasında törpülenir. Bir süreden sonra ise insan makine olmuştur.

2016 yılı insanlar için yeni yeni yeniler ifade eder. Bazısı hiç inanmasa da aldığı lotodan zengin olmayı umarken bazısı bir sevgili bulmayı, bazısı iyi bir iş sahibi olmayı vs. hayal eder. Ancak dünya üzerindeki yerimize baktığımızda tüm bu istekler dünyadaki diğer sorunlar karşısında çok küçük dertlerdir ve tüm bu dertlerin çözümünü tek bir saniyede gerçekleşecek olan bir rakam oyununa bağlamak çok saçmadır.

Yeni yıl balonu yeni yeni yenilerin pazarlarda yerlerini bulduğu bir ticarethanedir ve kültür endüstrisi yeni iş yılının açılışını da ilk o gün ilan eder. Her yeni yıl kurulan pazarlar insanlara umut aşılar. Ancak makine-insan bunları düşünemez. İnsan mucizelerin her zaman herkese gerçekleşecek olaylar olmadığını ve aslında asıl olanın olanın çalışmak olduğunu bilmelidir.    

Dünya'nın dönüş zamanı ve insan ömrü bu konuda bir tezat oluşturur. Dünya ne kadar dönerse dönsün ruhsuz kalacaktır ve kendi halinden o kadar memnundur ki bunu değiştirmek için hiç bir şey de yapmayacaktır. Ancak insan ömründe geçen her günde bir sonraki günün son gün olabileceğini düşünür. Bu sebeple faydalı olmak ve geride bir şeyler bırakmak için çalışır.

Dünya'nın bir kısmı mutlu ve diğeri mutsuzken bazı insanlar mutlu yıllar diyemez. Bu yüzden yeni yıl kutlamayanları anlamalıyız. Yeni yıl kutlamayanlar bir noktada güçlünün zayıfı ezdiği standartlara aykırı olduklarını bildirirler. İnsanlar belki dinsel sebeplerle belkide bu sayı oyununun saçmalığını anladıklarından yeni yılı kutlamazlar. Ama bu konuda ortak olan şey standartlara aykırı davranışlardır. Bu yüzden standartların makine tarafından belirlendiği bu düzende ona karşı yapılan harekette amaç sorgulamaya gerek yoktur.

Bu rakamlar için anlamlar kümesi diyorum ve anlamlar insanlar tarafından üretilir. Rakamların ise bir ruhu yoktur.