24 Temmuz 2017 Pazartesi

Eski Bir Sorunun Cevabını Buldum

Ben neden böyleyim sorusunu sıklıkla sorarım kendime. Aslında sorardım. Bazen bir iç çekişle biterdi sorularım bazen derin düşüncelere kapılırdım. Bazense böyleysem böyleyim şeklinde bir tavır gelişirdi umarsızca.

Ben yıllar boyu umutsuzca bu soruda kendimi aradım. Hep içime dönüp bu soruyu sordum. Hayata isyanlarım hep bu soruyla başladı. Ben neden böyleyim. Ve biliyor musunuz bu sorunun birde kardeşi vardı. o da diğer insanlar neden böyle diye bir soruydu. Ve her defasında sorgulatıyordu hayatımı, yaşayımı ve diğer insanların hayat ve yaşayışlarını.

Bu benim için büyük bir ikilem, cevabını bulamadığım bir sorundu. İlk başlarda cevabı bugünümde aradım. Gözlem yaptım, inceledim. Yaşadığım her anı üzerinden fazla bir zaman geçmeden bazen o anda, bazen 5 dakika sonrasında bazense 2 ile 12 saat içerisinde düşündüm. Bir sorunum vardı ve cevaplanmayı bekliyordu. Ve ben sorunun cevabını bulduğumda her şeyin bir anda değişeceğine inanıyordum.

Tabiki bulamadım. Her şeyi sorguladığım o zamanlar bana daha fazla sorun olarak geri döndü. Bugüne bakıpta bulamadığım şeyleri daha sonra geçmişte aradım ki bu da benim felaketim oldu. Geçmişimi alt üst ettim. Anne, babam, kardeşim, akrabalarım herkes benim için sorunun nedenleri gibiydi. Ve belkide öylelerdi.

Ama artık biliyorum ki bunun bir önemi yok. Ne bu sorunun bir değeri var ne de bulacağım cevapların. Bu anlattıklarım hayatımın bir döneminde ibaret. Daha önceleride var fakat Liseden itibaren belirginleşiyor. Üniversite hayatında ise giderek önemsizleşiyor.

Neyseki artık bu soruları sormuyorum kendime ne de çevreme. Bu soruların cevaplarını aramıyorum. Yıllarca yaptığım gözlem sonrası artık bir şeyler yapma faslına geçtim. Üniversitede oldu bu değişim. Bir soruya verdiğim olağanüstü değer, en son noktada her şeyi değersizleştirdi.

Yazacak çok şey var aslında ama yazmaktan yoruldum. Hızlıca tamamlayacağım.

Geçen hafta ankara'daydım ve kuzenimle geçmişten konuştuk. Aslında bu yazıyı yazmamın tek sebebi de bu konuşma. Kuzenim geçmişte yaptıklarım ve hayatımı dinlediğinde bana daha önce hiç söylenmeyen, hiç kimseden duymadığım bir tespit yaptı.

Sen hayatında hiç kimseyi örnek almıyorsun dedi. İlk başta anlamadım. Daha sonra ise eski bir sorunun cevabın az önce verildiğini gördüm. Gerçektende öyleydi Siyasal ve sosyal yönden örnek aldığım kimse yok. Bir idolüm ve ya bir en iyim hiç bir konuda hiç bir zaman olmadı.

Gerçekten yoruldum ve birde yazmayı sevmiyorum galiba sıkıldım. Bir sonuca bağlamadan bitiriyorum. Hayat devam ediyor. Ve bu blog ben yaşadığım sürece yaşayacak. Sonuçlar ve tepitler ileriki yıllarda gizli.