30 Mayıs 2016 Pazartesi

Hezeyan


Son mu sonsuzluğumuz
Yanar mıyız ateşlerde
Duyulur mu son sözler
En kesif ateşlerde

27 Mayıs 2016 Cuma

Islak Yol


Yağmur yağıyor şakır şakır
İçindeki duygular sanki gök gürültüsü
Deli miyim neyim ben
Sen bilmişim ıslanmayı

Mahsur kaldım kuytularda
Battım çamurun en dibine
Çıkmaya hiç arzum yok
Yağmur yağıyor şakır şakır

26 Mayıs 2016 Perşembe

Yol Kenarında


Bedenim üşüyor
İçimdeyse yangın var
Karşımda dolu dizgin
Duruyor hayallerim

Hep seninle bitiyor
Yaktığım sigaralar
Alevlerinde kayboldugum
O gözler hep karşımda

Yok oluyor günlerim
Ne seninle ne sensiz

21 Mayıs 2016 Cumartesi

Yoldayken


Başlangıçlar kötüdür
Hikayeler uzar gider
Paramparça hayatlara
Seven insan devam eder

Akar gider yaşamlar
Vefasızdır insanlar
Uçup giden ruhlara
Sade bir insan yeter

Ağlamakla başlar hayat
Hayallerle güzelleşir
Bir an tuttun sanırsın
Yine öyle kopar gider

18 Mayıs 2016 Çarşamba

Yolculuk


Uzun yollar gerek bize
Güneşli günler serilmeli önümüze
Yağmurlu günler bile
Hayran olmalı cesaretimize

Eşsiz manzaralar görmeliyiz
Sevgi nedir bilmeliyiz
Kamp kurmalıyız denizlerinde
Sebepsizce sevmeliyiz

Arkamıza almalıyız rüzgarı
Koşmalıyız dağlarında
Yürümek gerek bize
Sonsuz umutlar pahasına

15 Mayıs 2016 Pazar

Hava Kirliliği Üzerine


Dünya bütün güzellikleriyle insanın karşısında mükemmelliği simgeliyor. Buna karşın doğa ve insan yüzyıllardır bir savaşım içinde. Bu savaşım aynı zamanda bir uyumdan ötürü geliyor. Çünkü doğa içinde olan herşeyi kendine dönüştürerek mümemmelleştirme peşinde. Bu durumda insan bir virüs gibi sistemi bozmaya çalışan zararlılardan biri haline geliyor. Bir virüsü sistemden ne kadar silerseniz silin onun varlığını yok edemezsiniz. Son yüzyıllara kadar hep böyle gelişmiş insan. Her seferinde bir üst versiyonunu geliştirmiş. Gelinen durumda ise sistem error'lar veriyor ve bir virüs korsan bir hakimiyet kurmuş doğanın üstünde. Bu virüsün tek amacı ise sanal kurlar üzerinden dönen gerçek metaları biriktirmek ve herşeyi metalaştırmak yönündedir. İnsanın elinde bir hançer vardır ve bu uğurda doğanın bağrını selim deşik etmiştir. Dünyanın en dıştaki koruyucu zırhı olan Ozon tabakası'nın delindiği araştırmalar sonucu ortaya çıkarılmıştır. Mükemmel bir dünyada yaşayan bayağı insanlarız. Ve giderek Dunya'yı da kendimize dönüştürüyoruz. Bu gidiş iyi bir gidiş değil. Devamı halinde bir sonraki nesle bırakacağımız bizimki gibi bir dünyamız olamayacak. İklimler değişiyor ve doğa her zamankinden daha fazla saldırıya maruz kalıyor. İnsanlık gerçekten tek dışı kalmış bir canavar. Kendi idam sehpasını hazırlamışken dahi o, son isteğinin hayaliyle yaşıyor. Hava kirliliğini insan sağlığı üzerindeki etkileri atmosferde yüksek miktardaki zararlı maddelerin dokunması sonucu ortaya çıkar. İnsanın sağlıklı yaşayabilmesi için teneffüs edilen havanın mutlaka temiz olması gerekir. Atmosferde %78 oranında azot, %21 oranında oksijen ve %1 oranında diğer gazlardan bulunur. Bu gazlardan en kararsız olanları ise su buharı ve karbondioksittir. Karbondioksit normalde çok küçük bir yer teşkil eder. İnsan ve hayvanların teneffüsü ve bitkilerin fotosentez olayı ile atmosferdeki miktarı dengede tutulur. Doğal olarak saf atmosfer dini olan yabancı maddelerin üretimi ile kirletiyor. Petrol ürünleri ve endüstriyel kirleticiler bunların başlıcalarıdır. Özellikle son yıllarda endüstriyel aktiviteler, şehirleşme ve nüfusun artması ile kirlilikte giderek artmaktadır. Karbon monoksit (CO), kükürt oksitler (SOX), azot oksitler (NOX), uçucu organik karbon (VOC), partikül maddeler (PM), asit aeroselleri, ağır metaller, kurşun, kadmiyum, nikel insana zararlı etkileri olan maddelerdir. 
TÜİK 18 Nisan'da 2014 yılı Seragazı Emisyon Envanteri araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Envanter sonuçlarına göre 2014 yılında toplam seragazı emisyonu 467.6 milyon ton olarak hesaplandı. Emisyon eş değeri olarak en büyük payı %72.5 ile enerji kaynaklı emisyon, sırasıyla %13.4 ile endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı, %10.6 ile tarımsal faaliyetler ve %3.5 ile atık takip etti. Aynı araştırmanın 2012 versiyonunda ise CO2 (Karbondioksit) eşdeğeri olarak 2012 yılı toplam seragazıemisyonun 1990 yılına göre %133.4 artış göstererek 439.9 milyon ton olduğu söyleniyor. 2014'te 476.6 milyon ton milyon ton olduğunu hatırladığımızda artışın 90 yılından bu yana sürdüğü ortaya çıkıyor. TÜIK'in 2011 yılı Ekim ayında yaptığı Hava Kalitesi istatistikleri araştırmasına göre ise en yüksek kükürtdioksit ortalamasının Edirne'de,partiküler madde ortalamasının ise Afyonkarahisar'da olduğunu ortaya çıkardı.
Bir denizden biir damlayı anlatmaya çalıştım. Umarım faydalı olmuştur.

Sonmak

Severken ölmek
Ne güzel olurdu
Aşıkken son vermek

Karşılığı var mıdır bilmemek
Ne güzel olurdu
Bitmeden bitmek

Gözlerine bakmak
Ne güzel olurdu
Hele o son anda

Kollarında vermek
Ne güzel olurdu
Canımı

4 Mayıs 2016 Çarşamba

Hayatlar Hayaletler Hayaller Hayatlardır


Bir hayal gibi her şey çocukluğuma dair. Hatırladığım, yaşadığım her şey sanki hiç yaşanmamış gibi. Yeni bir dünyaya açılan pencereler hatıralarım. Çocukluğumun arasındaki perdeler sanki yaşlarım. Ne kadar uzaksa bir o kadarda yakın yaşanmış olan herşey. Her insan her olay her gün her dakika bir denizin ortasındayım. Keyif vermiyor yaşam denen o uçsuz deniz. Ve sanki dalgalarda yaşıyorum. Arkamdan eserken ani rüzgarları ben sadece rotamı arıyorum. Sürükleniyoruz bir bilinmeze doğru. Bazen ufuklar peşinde geçiyor yaşamlarımız ve bazense sadece ufku düşünmekle. Ve her yeni günde bir savaş var. Hayatta kalmak ise en eskisi bu savaşların. Kimine göre yaşamak sadece hayatta olmaktan ibaret. Ancak bu bana yetmiyor. Bazen yaşadığını hissetmekte gerekiyor. Ve birçokları da buna umut bağlayarak hayatta kalıyor. Hayaller hayatlar haline gelirken hayatlarsa anılardaki hayaletlerden ibaret. Yaşam sanki bir anı koleksiyonu ve bilinmeze dair ciltlerce kayıt ve bir ton anahtar olaydan ibaret. Seslenmek istiyorum sana ey sessizlik. Kim bilir?