M.Ö. 4000 yıllarında yerleşmenin
başladığı Çarşamba ilçesi ortasından geçen Yeşilırmak ve verimli ovaları ile
her zaman bir cazibe merkezi olmuştur. 1890 yılında nehrin iki yakasına
yayılmış olan Çarşamba kasabası nehir boyunca uzanan meskenlere sahipti. Sahil
ile kasaba arasında ulaşım kayıklarla sağlanırken yine öte ve beri yakayı da
büyük kayıklar bir araya getiriyordu. Özellikle şubat- haziran ayları arasında
suların yükselmesiyle iyice kolaylaşan ulaşım, karşıya geçirilecek hayvanı
olanlara ise aynı oranda bir zorlaşmayı içeriyordu. Zaman zaman can ve mal kayıplarına
sebep olan bu durum, bu zorluğun çözümü için bir harekete ihtiyaç duyuyordu.
Çarşambalının beklediği bu ilk hareket nihayet 1890
dolaylarında olmuştur. İki yakanın buluşmasıyla sonuçlanan tahta köprü yapımı
ilçenin geleceğine şekil veren etmenlerdendir. Çarşamba araştırmaları adlı
kitapta 1313 tarihli Trabzon Vilayet Salnamesi’nin ahşap ve cesim bir köprüden
bahsettiği yazmaktadır. Dayanıklı olmadığı için sık sık yeniden inşa
edildiğinin de bilinenler arasında olduğu bu köprü 1913 tarihli belgeden
anlaşıldığı kadarıyla paralıdırda. 1914 itibariyle 45 kuruş geçiş ücreti
uygulanması teklif edilen köprüden elde edilen gelir muvazene-i hususiye’ye
aktarılmaktadır. Çarşamba’nın bu ilk köprüsü 1. Dünya Savaşı yıllarında
yetersizliği sebebiyle fayda vermemiş ve Çarşamba’nın doğu yakasındaki araçlar
nehrin batı yakasına geçirilememiştir.
Türkiye’nin En Uzun
Köprüsü
Tahta köprünün bu yetersizliği Cumhuriyet döneminde
gerçekleşecek bir ikinci hareketin zeminini oluşturmuştur. Çarşamba Belediye
Başkanı Hüseyin Dündar’ın söylediğine göre bu ikinci hareketi başlatan bizzat
M. Kemal Atatürk’tür. Atatürk 1930 yılındaki Samsun gezisinde Çarşamba’ya
modern bir köprünün kazandırılması için zemin etüdünün yapılmasına onay
vermiştir. Bu gezisinde Çarşamba Türk Ocağını
da ziyaret eden Atatürk “Çarşamba’da
gördüğüm gençlik iftihara layıktır.” demiştir. Yeşilırmak köprüsü 1931 yılında
yapımı tamamlandığında Türk mühendis ve işçiler tarafından yapılmış Türkiye’nin
en uzun köprüsü ünvanını almıştır. 10 gözlü, 12 ayaklı ve 270 metre
uzunluğundaki bu köprü 252.963 liraya mal olmuştur. Tarihi köprü sanatsal bir
değeri olmamasına karşın; teknoloji yönünden Cumhuriyet’in 10. yılında övündüğü
bir eserdir.
Çarşamba araştırmaları adlı kitapta Prof. Dr. Nedim
İpek: “Köprü yok iken kasaba ahalisi
karşı yaka, öte yaka tanımlamalarıyla birbirlerini ötekileştirmekteydiler. Belki
de köprü karşı yaka ismiyle birbirine karşı olan toplumu tekrar bir araya
getirip kaynaştırmayı amaç edinmiştir.” diyor.
Ancak Çarşamba köprüsü bölgedeki gerçeklerden sadece
birisidir. 1949 doğumlu Aynur Batdal “Bizim çocukluğumuzda çok sık sel olurdu. Evimiz
ırmağın kenarındaydı ve ben belediyenin etrafında kayıklarla dolaşıldığını
hatırlıyorum.” diyerek bu gerçeği ortaya koyuyor. Aynur Batdal yapılan 3. Bir
hareketle rahatladıklarını da sözlerine ekliyor. Yeşilırmak üzerine yapılan
barajlar ve setler sık sık yaşanan sel felaketlerinin önünü kesmiş ve ünlü
Çarşamba’yı Sel Aldı türküsü dillerde o günlere ait bir hatıra olarak
kalmıştır.
Yeşilırmak köprüsü geçen zamana rağmen önemini her zaman
korumuştur. 1934-1970 yılları arasında Karadeniz’in bütün araç trafiğini
karşılamış, 1960’lı yıllardan itibaren Samsun – Ordu karayolunun yapılmasıyla
köprü şehiriçi köprüsü haline gelmiş. Ancak köprünün araçlarda kurtulup sadece
yayalara açılması ise 2007 yılını bulmuştur. Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin
Dündar ilçeye yaptırdığı diğer 3 köprü için her zaman övünç duyacaktır. Çünkü
yapılan bu 4. hareket, Yeşilırmak’ın 4
noktadan ilçeyi birbirine bağlamasını sağlamış; adeta ilçeye atılan bir düğüm
işlevi görmüştür.
Yine de Yeşilırmak köprüsündeki gelişmeler bunula sınırlı
kalmamıştır. Köprü ilçenin sembollerinden biri olduğu ve estetik değerini
kazandığı bir işleme daha tabi tutulmuştur. Hüseyin Dündar 2008 yılında
yapılanlar için köprünün mimari bir kimlik kazanmasını ve Çarşamba’nın sembolü
olmasını hedeflediklerinin söylüyor. Köprü üzerindeki dolgu, kum ve
kaplamaların kaldırıldığını ve yapılan düzenlemelerle köprünün günümüze
kazandırıldığını söyleyen Hüseyin Dündar: “Bu çok memnuniyetle karşılandı.”
diye de ekliyor. Çarşamba köprüsü 2013 yılında birde iftar organizasyonuna ev
sahipliği yapmış. Öte geçe ve beri geçeden birçok insanın akın ettiği
organizasyona katılım çok yoğun olmuş. Belediye Başkanı Hüseyin Dündar; iftar
programlarından birisini köprü üzerinde yaparak birlik beraberlik ve ramazan
ruhu adına güzel görüntüler sergilediklerini söyledi.
Günümüzde Çarşamba köprüsü Çarşamba’nın sembolleri arasında
ve Çarşamba Belediyesi’nin ambleminde kendine yer bulmuş durumdadır.
Çarşamba’da yaşayan herkesin iyi ve kötü bir anısının bulunduğu tarihi köprü;
kışın soğuğu yazın ise serinliği ile hatırlanıyor. Çarşamba ilçesinin tarihinde
ve bugününde bir yere sahip olan tarihi köprü, gelecekte de bu yerini koruyacak
gibi gözüküyor.